Almanya’da bütçe krizi: Hükümet borçlanma sınırını askıya alacak
Yunus Ülger
ALMANYA – Almanya Federal Anayasa Mahkemesi’nin 15 Kasım Çarşamba günü borçlanma sınırına aykırı olduğu gerekçesiyle bu yılın bütçesinden 60 milyar euro’yu iptal etmesinin ardından ülkede derin bir bütçe krizi ortaya çıktı.
Yüksek mahkemenin kararını hemen uygulayan Hür Demokrat Partili (FDP) Federal Maliye Bakanı Christian Lindner, ilk aşamada bütün bakanlıklara harcama kısıtlaması getirdi. Bütçe tehlikeye girdiği için Lindner, bu yıl için ek bütçe ve borçlanma sınırının askıya alınması için Federal Meclis’e teklif vereceklerini açıkladı.
LINDNER: YENİ BORÇLANMA OLMAYACAK
Sosyal medya platformu X üzerinden açıklama yapan bakan, yeni borçlanma olmayacağını, kriz için ayrılan kaynaklara yasal bir temel oluşturmayı amaçladıklarını belirtti. Lindner, borçlanma sınırının tümüyle kaldırılmasından yana olmadığını da ifade etti.
Beklenmedik durumlar ve doğal afetlerde Federal Hükümet, kendi çoğunluğuyla Federal Anayasa’nın 115’inci maddesinde düzenlenen borçlanma sınırını belli bir süre için devre dışı bırakabiliyor. Covid-19 ve enerji krizi sebebiyle borçlanma sınırı 3 yıl askıya alınmıştı.
HABECK: BORÇLANMA SINIRI ZAMANIN GEREKLERİNE UYMUYOR
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ve ardından çıkan bütçe krizi, Federal Anayasa’nın 115’inci maddesinde yer alan borçlanma sınırı tartışmalarını alevlendirdi.
‘Trafik ışığı’ koalisyonunun iki ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller, borçlanma sınırının en azından reforme edilmesini talep ederken, ana muhalefet Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) buna yanaşmıyor.
Ancak, son kriz bu partilerden de borçlanma sınırına eleştirilerin gelmesine sebep oldu. Partisi Yeşiller’in Karlsruhe’deki kurultayında konuşan Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck, borçlanma sınırının kaldırılmasını istedi. İklim koruma ve gelecek yatırımları için dünyada sert rekabet olduğunu belirten Habeck, “Biz, elleri arkadan bağlı boks yapıyoruz, diğerleri eldivenlerinin içine nal koyuyor” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Bakan, borçlanma sınırının zamanın gereklerine uymadığını savundu.
CDU’LU ÜÇ EYALET BAŞBAKANI DA REFORMDAN YANA
CDU Federal Genel Başkanı Friedrich Merz, Alman Birinci Televizyonu’nda (ARD) yaptığı açıklamada, borçlanma sınırlamasında şu anda değişime gerek olmadığını söyledi, ancak parti içinden reformdan yana sesler gelmeye başladı.
Berlin Eyaleti Başbakanı Kai Wegner, borçlanma sınırının sağlam bir finans için gerekli olduğunu, ancak reforme edilmesi gerektiğini bildirdi. X platformu üzerinden açıklama yapan Wegner, sınırlamanın gelecek yatırımlarını frenlediğini savundu.
Saksonya Eyaleti Başbakanı Micheal Kretschmer ile Saksonya Anhalt Eyaleti Başbakanı Reiner Haseloff da borçlanma sınırlamasında reform istedi. Frankfurter Allgemeine Sonntag (FAS) gazetesine konuşan Kretschmer, Federal Hükümet’in sağlam bir tasarruf programı hazırlaması halinde, borçlanma sınırlamasının reforme edilmesi için destek verilmesinden yana olduğunu bildirdi. Haselhoff, borçlanma sınırlamasının uzun vadeli olarak reforme edilmesinden yana görüş bildirdi.
Borçlanma sınırının reformu için Federal Meclis’te üçte iki çoğunluk gerekiyor, bu yüzden SPD ve Yeşiller’in, CDU’nun oylarına ihtiyacı var.
‘SOSYAL POLİTİKALAR YATIRIMLARA FEDA EDİLMESİN’
Alman Sendikalar Birliği (DGB) ile sosyal kuruluşlar, ana muhalefetin gelecek yatırımları için sosyal harcama ve programlarda kısıtlama talebine karşı çıktı.
RND haber sitesine konuşan DGB Başkanı Yasmin Fahimi, gelecek yatırımları için sosyal programlarda kısıtlamanın, ülkeyi liberal ekonomi yandaşlarının egemen olacağı bir ülkeye dönüştüreceğini savundu. Fahimi, sosyal devlet ve gelecek yatırımları için uzun vadeli çözümün, borçlanma sınırlamasını bu yıl ve gelecek yıl için devre dışı bırakmak olduğunu söyledi.
Eşit Haklar Birliği Başkanı Ulrich Schneider de sosyal yardımlarda budamaya karşı uyardı ve borçlanma sınırlamasında reform istedi.
Federal Anayasa Mahkemesi, Covid-19 Fonu’ndan İklim Koruma ve Dönüşüm Fonu’na aktarılan 60 milyar euro’nun Anayasa’daki borçlanma sınırına aykırı olduğuna karar vermişti. Bu fon, olağandışı ve beklemeyen bir durum için oluşturulduğu için anayasanın borçlanma sınırı kapsamı dışında kalıyor. Yüksek mahkeme, fonda arta kalan 60 milyar euro’nun başka harcamalar için kullanılmasının borçlanma sınırı düzenlenmesine aykırı olduğunu kararlaştırmıştı. Anayasa Mahkemesi’ne davayı Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) açmıştı.